Korece Deyimler 4: ‘Midende bağıran bir dilenci mi var’

Bu Korece deyimi anneler genellikle çok hızlı yemek yiyen çocukları için kullanırlar. Midende bağıran (veya kurulan) bir dilenci mi var? (뱃속에 거지가 들어앉았나? / baetsoke geojika dılonjatna) Buna karşılık gelebilecek Türkçe bir deyim var mı emin değilim, ama manası: Çok yiyorsun, çok hızlı yiyorsun Yeni bir dil öğrenirken en çok o dilin Devamı…

Korece Deyimler 3: ‘Başkasının pirinci daha çok gözükür’

Kore’de yüzyıllar önce her yemekte muhakkak pirinç bulunurmuş. O yüzden her ne kadar zenginleşip et ile tanışsalar bile hala pirinç yemek yemek yemek manasına geliyor. Pirinç yiyelim mi, diye soran birisi sizi yemek yemeye davet ediyordur. Bugünkü Korece deyimimiz yine pirinç içeriyor: Başkasının pirinci (veya pirinç pastası) her zamandaha büyük Devamı…

Korece Deyimler 2: ‘Bu benim karnımı pirinçle doldurmayacak!’

Bir yıldır Korece öğreniyorum. Ve her dilde olduğu gibi Korece’de de en çok deyimler hoşuma gidiyor. Daha önce de bir Korece deyimden bahsetmiştim, bugün ikincisini konuşalım: Bu benim karnımı pirinçle doldurmayacak! (밥먹여 주나! / pap makyeo cuna/) Bizde her nasıl ki bir çok deyimde ekmek/buğday’dan bahsedilir Korecede ve öteki uzak Devamı…

Korece Deyimler: ‘Ne zaman -noodle-ını yeme şansım olacak?’

Seyahat ettiğiniz ülkelerin dillerini de merak eder misiniz. Hani Kore’ye giderseniz bir kaç Korece deyim öğrenmek ister misiniz. Mesela şöyle bir sorunun ne manaya geleceğini: Ne zaman -noodle-ını yeme şansım olacak? (국수 언제 먹지? /kuksu oance moakci/) Uzak doğunun vazgeçilmez yiyeceği noodle (kesme makarna) aynı zamanda eski bir düğün yemeğidir. Bu Devamı…