Bir film önermek istiyorum. Bu yazıyı okumadan önce veya okuduktan sonra izleyiniz. Bir belegesel film. Graffiticilerin macerasını anlatıyor. Banksy’yi anlatıyor. İsrail’in duvarına işeyen Banksy. İsmi: Exit Through the Gift Shop (2010).
Sonra buyrun Mostar’ın graffitileri:
Bir şehri en güzel şekilde anlamanın yollarından birisi de o şehrin duvar yazılarını ve graffitilerini keşfetmektir. Bu benim seyahat ederken en çok sevdiğim şeylerden birisi. Bu yüzden Beyoğlu’nun arka sokaklarını çok seviyorum. Yine bu yüzden Malezya’nın Penang şehrinde çok mutlu olmuştum.
En sevdiğim graffiti sanatçılarının başında ise meçhul adam Banksy ve İran’lı A1one geliyor.
Mostar ise graffiti konusunda sürpriz yaşadığım şehir oldu. Önceki yazımda da belirttiğim gibi, gitmeden önce Mostar hakkındaki fikrim çok sade bir tarihi kasaba olmasıydı. Lakin süprizleri bir hayli fazlaymış. Graffitileri gibi.
Şehrin orta meydanına bakan bir yapının duvarına çizilmiş dev bir duvar resmi var. Arkasında ise terk edilmiş bir yapı.
Betondan bir bina.
Savaştan önce bir bankaymış. Bugün Sniper Tower deniliyor bu yapıya. Savaş günlerinden kalma bir isim.
Savaştan sonra bu yapı yeniden onarılmamış. Bugün ise binanın dört bir tarafı graffitilerle bezenmiş. Bir graffiti müzesi gibi.
Mostar’ın graffiti ve duvar yazıları özellikle çok manalı ve etkileyicidir. Barış, savaş, sömürü, protesto gibi konuları çok güzel ifade ediyorlar.
Mostar’da her yıl Mostar Sokak Sanatları Festivali düzenleniyormuş. Ülke genelinden birçok genç sanatçı hünerlerini Mostarda resmetmek için buraya geliyormuş. (Bu festival için hazırlanmış bir site)
Ve buyrun Mostar’da en beğendiğim eserler:
Bana göre graffiti dünyayı mahvetti. Filmler açısından mahvetti. Film çekmek için bir yere gittiğinizde her yanı graffiti ile kaplı buluyorsunuz ve bunların üzerlerinin boyanması gerekiyor.Pek çok mimari eser, tren istasyonları, fabrikalar, bunların hepsi graffiti ile kaplı ve bu korkunç, korkunç bir durum. Ağaçlar yok oldu ve yerlerine graffiti geldi.
Yukarıdaki beyan, yönetmen David Lynch’ten gelmiş, kendisine şunu söylemek istiyorum;
Ağaçlar yok oldu yerini beton kalıplar aldı. Ama şimdi güzel birkaç çocuk bu beton duvarları graffitilerle tekrardan yeşillendirmek istiyorlar.Bu korkunç bir şey değil. Bilakis bu biraz biraz umudu hatırlatıyor. Mostar’daki şu graffitinin dediği gibi:
WE ARE ALL LIVING UNDER THE SAME SKY.
Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz.
Nokta.
Böylece Mostar günlüğümün sonuna geldim. Bir sonraki yazımızda Mostar’a 10 km mesafedeki Blagaj’a gideceğiz. Bir nakşibendi tekkesini görüp döndükten sonra Mostar’a elveda diyeceğiz. Ama Mostar’dan hep güzel ve hüzünlendirici görüntüler zihnimizin bir yerlerinde kalacak.
Bosna Hersek hakkında konuşmaya devam edeceğiz. Takipte olun.
Diğer Bosna Hersek Gezi Notlarım için:
Omer Dogan
Latest posts by Omer Dogan (see all)
- Cebu (Filipinler) Seyahat Rehberi - 29 Ocak 2023
- Cami Mimarisinde Kubbe ve Minare Artık Gereksiz mi? - 30 Eylül 2022
- Pandemi Sürecinde Yapılacak En Güzel Aktivite: Dağ Yürüyüşü (Seul’de Dağ Yürüyüşü için En Güzel 4 Rota) - 28 Kasım 2020
- Çocuğunuza Chopsticks ile Yemek Yedirmeniz için 4 Neden. Chopsticksin Faydaları - 25 Eylül 2020
- Endonezya Gezi Notları 2 – Dünyanın En Korkunç Yanardağlarına Sahip Bölge; Toba - 25 Aralık 2018
0 yorum