2013 yılından beri Kore’de geçen bir hayat. Ve bundan elde edilen tecrübeler…
Seul’de geçirdiğim vakit ömrümün hatırı sayılır bir kısmını oluşturuyor artık. 18 ay olmuş. Bir süre sonra artık yıl olarak saymam gerekecek. Bu şehre ilk geldiğim gibi şaşırmıyorum her şeye. Belki birçok şey monotonlaşıyor farkında olmadan. Ama öte taraftan şehri daha fazla tanıyorum. Daha çok sahipleniyorum. En güzeli de yüksek bir Devamı…
Pelin otu kullanılarak yapılan Akupuntur tedavisini daha önce duymuştum. Ama şimdi anlatacağım dumanlı terapi metodu hakkında daha önce hiçbir fikrim yoktu. Koreli 1 arkadaşım Pazar günü için bir program yapalım dedi ve hemen seçenekleri sıraladı; -Bungee Jumping? (Pas. diyorum. Adrenalini fazla sevmiyorum çünkü.) Sonraki seçenek: -Gyongi-do’da geleneksel bir Hanok köyü. (Bunu Devamı…
Yeni bir yere gittiğimde orayı kendimce keşfetmeyi daha çok severim ama “Yapılacaklar Listesi” edinmeyi de çok faydalı bulurum. Çünkü bazı şehirleri gezerken bu tür listeleri takip etmek çok daha eğlenceli olur. Bu sebeple Seul’e yapacağınız bir seyahatte size yardımcı olması için bir liste hazırladım. Listedeki çoğu madde için görselli ekstra yazılar Devamı…
Her şehrin bir semolü vardır, veya her şehre bir sembol oluşturulmaya çalışılır ya, minareye kılıf uydurmaya çalışır gibi. Seul’e de Koreli abiler ve ablalar bir sembol bulmaya çalışmışlar. ve ortaya bu kule çıkmış; Namsan Tower. Namsan Dağı’na konan kule neredeyse şehrin her tarafından görülebilecek şekildedir. Görülmek hususunda başarılı, açık bir Devamı…
Kore’de en çok yediğim, daha doğrusu yemek zorunda kaldığım yemekten bahsedeceğim bugün. Ve Kore’nin dünya çağında en ünlü yemeğidir; ‘bibimbap’. Korecesi 비빔밥 şeklinde yazılıyor. ‘Pap’ (밥); pirinç (pişmiş) demek, ‘bibim‘ (비빔) ise;karıştırılmış demek. Böylece bibimbap; karıştırılmış pirinç demektir. İsmini açıkladım, çünkü yemeğin teması karıştırmaktan geliyor zaten. Karıştırarak yemelisiniz, aksi halde olmaz işte… Bir vejeteryan yemektir. Yeşillikler alta dizilir. Sonra üzerine pilav Devamı…
